Paylasim beldesine hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Paylasim beldesine hoşgeldiniz...

Paylasim beldesi
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Atatürk'ün Bilim Ve Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Flucke
Admin
Admin
Flucke


Erkek
Mesaj Sayısı : 1278
Yaş : 30
Nerden : Mersin
Rep :
Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri Left_bar_bleue526 / 100526 / 100Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri Right_bar_bleue

Başarı :
Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri Left_bar_bleue76 / 10076 / 100Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri Right_bar_bleue

Aktiflik :
Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri Left_bar_bleue95 / 10095 / 100Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri Right_bar_bleue

Teşekkür :
Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri Right_bar_bleue

Tuttugunuz Takım : Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri 1450
Web siteniz... : http://kral.forumclan.net
Kayıt tarihi : 08/08/08

Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri Empty
MesajKonu: Atatürk'ün Bilim Ve Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri   Atatürk'ün Bilim Ve  Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri EmptyCuma Ağus. 08, 2008 6:58 pm

Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin, yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir. 1924

Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile alakasız yaşayamayız... Aksine yükselmiş, ilerlemiş medeni bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaşayacağız.. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur.

Hiçbir tutarlı kanıta dayanmayan birtakım geleneklerin, inanışların korunmasında ısrar eden milletlerin ilerlemesi çok güç olur; belki de hiç olmaz. İlerlemede geleneklerin kayıt ve şartlarını aşamayan milletler, hayatı, akla ve gerçeklere uygun olarak göremez.. Hayat felsefesini geniş bir açıdan gören milletlerin egemenliği ve boyunduruğu altına girmeye mahkûmdur. 1922

Başarılı olmak için aydın sınıfla halkın zihniyet ve hedefi arasında doğal bir uyum sağlamak lazımdır. Yani aydın sınıfın halka telkin edeceği idealler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalıdır. 1923

Halka yaklaşmak ve halkla kaynaşmak daha çok aydınlara yöneltilen bir vazifedir. Gençlerimiz ve aydınlarımız niçin yürüdüklerini ve ne yapacaklarını önce kendi beyinlerinde iyice kararlaştırmalı, onları halk tarafından iyice benimsenip kabul edilebilecek bir hale getirmeli, onları ancak ondan sonra ortaya atmalıdır. 1923

İnsanların hayatına, faaliyetine egemen olan kuvvet, yaratma icat yeteneğidir. 1930

Her işin esas hedefine kısa ve kestirme yoldan varmak arzu edilmekle beraber, yolun kabul edilebilir; mantıki ve özellikle ilmi olması şarttır.

Bu millet ve memleket ilme, irfana çok muhtaç; tahsil yapmış, diploma almış gelmiş olanları korumak kadar doğal ve lüzumlu bir şey olmaktan başka, parti parti eğitim ve öğretim görmek için ilim ve fen almak için Avrupa’ya, Amerika’ya ve her tarafa çocuklarımızı göndermeye mecburuz ve göndereceğiz. İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanayi nerede varsa gidip, öğrenmeye mecburuz. Bu nedenle artık himaye çok zayıf kalır. Bunun yerine mecburiyet geçerli olur. 1923

Hayati gerçekleri bilerek, bilmeyenlere de uygun bir yol ile veya zor ile anlatarak amacımıza yürüyeceğiz... Bizi bu amaca varmaktan alıkoyan iki kuvvet vardır. Biri dış düşmanlardır. Bunlar bizi bir sömürge haline koymak için ilerlemememizi istemeyenlerdir. Fakat çiftçi arkadaşlar, muhterem babalar, bizim için bunlardan daha zararlı, daha öldürücü bir sınıf daha vardır: O da içimizden çıkması muhtemel olan hainlerdir. Aklı eren memleketini seven, gerçeği gören kimselerden böyle bir düşman çıkmaz. İçimizde böyleleri çıkarsa onlar ya aklı ermeyen cahiller, ya memleketini sevmeyen kötüler, ya gerçeği görmeyen körlerdir. Biz cahil dediğimiz zaman mutlaka okula gitmemiş olanları kastetmiyoruz. Kastettiğim ilim, gerçeği bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de, özellikle sizlerin içinizde görüldüğü gibi gerçeği gören gerçek bilginler çıkar. 1923

İtiraf ederim ki, düşmanlarımız çok çalışıyor. Biz de onlardan daha çok çalışmaya mecburuz. Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü medeni buluşlardan azami derecede yararlanmak zorunludur. 1923

İlim tercüme ile olmaz, inceleme ile olur.

Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Beden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Zaman süratle ilerliyor. Milletlerin, toplumların. Kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.

Kaynak:Atatürkçülük 1 MEB
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://paylasim.ace.st
 
Atatürk'ün Bilim Ve Teknoloji Hakkındaki Düşünceleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylasim beldesine hoşgeldiniz... :: Tarihimiz :: Atatürk Köşesi-
Buraya geçin: