Ben babamın oğlu değilim

VJ Bülent, "4 yıl gece gündüz çalıştım. Benim için de şampanyalar patlatıldı" diyor.


"Beni Küçük Görene de Bakın" isimli albümünü geçtiğimiz günlerde çıkaran VJ Bülent, "4 yıl gece gündüz çalıştım. Adana'da, Mersin'de, Kayseri'de, Edirne'de, Afyon'da, Ankara'da, Bodrum'da ve birçok yerde sahneye çıktım. Pavyonlarda bile söyledim. 5 yıldızlı otelde Yunanca da söyledim, pavyonda bıyıklı adamlara "Bas Bas paraları Leyla"ya da söyledim. Benim için de şampanyalar patlatıldı" diyor.

İlk albümünüz hayırlı olsun...

- Çok teşekkürler. 14 yıldır Kral TV’de VJ’lik; 1 yıldır da Tatlıses TV’de DJ’lik yapıyorum. Bunların yanında Kral Dergisi ve Star Gazetesi’nde muhabirim. Bunların neticesinde yaptığım en son, en güzel şey albümüm oldu. Albüm yapmaya 14 yıl önce karar vermiştim. Bunun ilk adımı Nazan Öncel’in Kuruçeşme’deki evinde oldu. Bana "Ben Babamın Oğluyum" isimli bir şarkı armağan etti. Eşi Akşit Togay ve onunla stüdyoya girip okumuştuk. Sonra
kısmet olmadı. Ama zaten ben babamın oğlu değilim...

Değil misiniz?

- Değilim yani... 36 yaşındayım, klasik insan formatında ağırlığım yok. 18 yaşında yaptığım şeyleri yapıyorum hálá. Babam devlet memurudur, ne kadar uçuk olabilir ki! Sonra Nazan hanım Tarkan’la iyi arkadaş oldu, gece gündüz birliktelerdi, öyle de olunca ben kendim yoluma devam edeyim istedim. Sonra Şehrazat girdi devreye, Yıldız Tilbe dahil oldu ardından. Ama benim kafamda çok değişik fikirler vardı ve bunların hiçbiri kendimi yansıtacak gibi değildi ve kendi kendime yola çıktım...

Yani bu bütün önemli isimleri elinizle ittiniz öyle mi?

- Aslında evet. Ama bunlar zor insanlar. Çekemem bu saatten sonra, bir Şehrazat’ın ağzını, yüzünü vs. Ben kendi bildiğimi yaptım. Oraya zurna mı asma davul mu konacak ben biliyorum artık. İstemiyorum, çünkü 14 yıldır onlardan daha çok şarkı dinledim, sundum. Bir kadın kendi makyajını nasıl en iyi kendi yapabiliyorsa, ben de kendi albümümü kendim yapabilirim.

"Beni Küçük Görene de Bakın" ismi çok anlamlı...

- Evet, "Beni küçük görene de bakın ne büyük! Sevdiği için canını veremez! Ben de aşkın zurnası, sende cılız bir düdük" diyor. Güven Baran şarkısı; çok başarılı... Tuğba Ekinci’ye "Boynuz" şarkısını veren kişidir. Bu parça Yıldız Tilbe, Gülşen’in şarkı formatı gibi, çok sevdim. Albümde manevi desteği olanlar, Yıldız Tilbe, Fatih Ürek ve Zerrin Özer. Bana şarkı seçimlerinde ve vokallerde yardım ettiler. Ama birebir yardım eden ve şarkı verip vokal yapan Murat Başaran. Lara "Can Damarım"da vokal ve düet yaptı benimle. Ozan Gülek, Murat Güneş, Betül Demir, Yakup Ekin, Sezar tek kuruş almadan destek oldular. Aysel Gürel benim albümümü görmek istiyordu, kısmet olmadı. Çok üzgünüm çünkü "Ne eksin var, yürü" derdi bana. Ona ve babaanneme çok üzgünüm. İkisi çok yakın aralıklarla vefat ettiler. Çok ağlıyorum düşününce. Anne yarım gibiydi Aysel, bambaşka bir beyindi. Onun dışında Aydın Sarman aranjörlüğümü yaptı, Ciguli’ninkini de Balkan müziği ağırlıklı yapmıştı. Bende de öyle... Zurna, davul ve akordeon var. Eyüp Hamiş vardır çok iyi ney ve zurna çalar. Sezen Aksu’nun Rakkas’ının başını çaldı ve başka zurnacılar 3 gün kan kustururken o on dakikada çaldı gitti...

BIYIKLI ADAMLARDAN ÇOK ŞAMPANYA ALDIM

Harbiye’de uzun zaman "Paella" isimli mekanda sahne aldınız değil mi?

- Evet, 4 yıl gece gündüz çalıştım. Ama Adana’da, Mersin’de, Kayseri’de, Edirne’de, Afyon’da, Ankara’da, Bodrum’da ve çok yerde sahne aldım. Yıldız’ın (Tilbe) lafı gibi: "Konya ovasında çadır kursunlar, paramı versinler, şarkı söylerim" diyor. Ben de öyle, pavyonlarda bile söyledim. 5 yıldızlı otelde Yunanca da söyledim, pavyonda bıyıklı adamlara "Bas Bas paraları Leyla"ya da söyledim.

Şampanya patlatıldı mı size?

- Ooo, ne şampanyalar patladı... Ama dükkan sahiplerinin cebine girdi para. Meğer racon her patlatılan şampanyadan yüzde alırmışsın! Ben gerizekalı Bülent bilmiyordum. Bunun ekmeğini piyasada Arto gibi cinler yediler. Ben köyden gelmiş Kezban gibi mantar yüzüme gelmesin diye yudum alacağım yerde şampanyaya yüzümü çevirdim. Rahat 800 tane şampanya patladı ama adi insanlarla çalışmışım bir lira vermediler.

Hediyeler aldınız mı?

- Hep oyuncak geldi bana. Ayılar, tavşanlar, inekler geldi hep. Ben de yeğenlerimi donattım. Bana kadınlara gelen tek taş gelmedi. Kimsenin bir şeyini görmedim. Ben gerçekten helal para kazandım ama bunlar başka bir kültürün başka insanları. Ben gecede sadece 50 YTL para alıyordum onu da çok adi insanlar, müşteri sayısını davetli gösterip düşürüyorlardı! 20 tane polis, 10 tane akraba diyorlardı. Ne diyeyim piyasa adi kaynıyor ve hakkımı yediler. Artık albüm yaptım borçsuz yaşayacağım. Zamanında doğal gazımı bile ödeyemediğim. .oldu.

Kral TV’nin sahibi bile gitti, ben kaldım

VJ’likten iyi para kazanamadınız mı?

- 14 yıl Kral TV’de çok küçük paralara çalıştık, bir işçi gibi. Seviyordum işimi çünkü. Ama düşün Kral’ın sahibi yok! Cem Uzan gitti ben kaldım. Şaka gibi (gülüyor) Hayat böyle. Ama 23.00- 02.00 devam ediyorum her gece. Radyo Tatlıses’te Sadettin Saran’la çalışıyorum. Çok kibar bir adam ve çok ilgili çalışanlarıyla. Spor salonu yaptırdı
ve çalışanlarını acayip onore ediyor.

Hülya Avşar’ın etkisi var mı sizce bu sistemde?

- Hülya hanım her gün onun yanında, ikisi sürekli beraberler, görüyorum. Hülya Hanım’ı elinde telefonla görüyorum sık sık. Belki biz albüm beklerken, iş dünyasında bambaşka bir sayfa açacak kendisine. Ama Sadettin Bey öncesinde de böyleymiş. Bütün özel günleri kutlayan hoş, centilmen bir adam, örnek bir işveren ve herkes çok mutlu Saran Holding’te.